Pakistan-Afganistan Sınırında 'Vekâlet Savaşı' Alarmı. Kabil'e Hava Saldırısı İddiaları ve TTP Kâbusu

15.10.2025 16:52

Güney Asya'nın jeopolitik fay hattı, son günlerde adeta volkan gibi patladı. Pakistan ve Afganistan sınırında, uzun süredir devam eden gerilim, topçu atışları, insansız hava araçları (İHA) ve karşılıklı çatışmalarla tam teşekküllü bir askeri krize dönüştü. Bölgeden gelen en şok edici iddia ise, Pakistan'ın Afganistan’ın başkenti Kabil'e dahi hava saldırısı düzenlediği yönünde. Bu durum, iki komşu ülkeyi, aralarındaki buzlu diplomatik ilişkilerden sıcak bir vekâlet savaşının eşiğine taşıyor.

Krizin Kod Adı: Tahrik-i-Taliban Pakistan (TTP)

Sınır hattındaki kanlı çatışmaların temelinde, Pakistan'a yönelik saldırıları Afganistan topraklarından organize eden ve 'Pakistan Talibanı' olarak bilinen Tahrik-i-Taliban Pakistan (TTP) örgütü yatıyor. Pakistan, son dönemde artan ve yüksek rütbeli subayların dahi hayatını kaybettiği saldırılar nedeniyle, Kabil'deki Taliban yönetimini net bir şekilde suçluyor: "TTP'yi dizginlemiyorsunuz ve topraklarınızda barınmasına izin veriyorsunuz."

Afganistan'daki Taliban rejiminin 2021'de iktidara gelmesi, İslamabad'ın beklediği sınır güvenliğini getirmedi; aksine TTP, Afganistan Talibanı'ndan aldığı ideolojik destekle güçlenerek Pakistan'daki güvenlik güçlerine karşı saldırılarını son on yılın en yüksek seviyesine çıkardı.

Sıcak Çatışma ve Kayıplar: Veri Savaşı

Ekim 2025'in ortasında, gerilim tavan yaptı. Spin Boldak, Chaman ve Orakzai gibi stratejik geçiş noktalarında günlerdir süren çatışmaların bilançosu ağır. Her iki taraf da kendi asker kayıplarını açıklarken, karşı tarafa çok daha büyük kayıplar verdiklerini iddia ediyor:

• Afganistan İddiası: Sınır hattında 58 Pakistan askerinin öldürüldüğü duyuruldu. Saldırıların, Pakistan'ın hava sahası ihlallerine karşı 'misilleme' olduğunu belirttiler.
• Pakistan İddiası: Kendi kayıplarının 23 asker olduğunu açıklayan İslamabad, operasyonlarda 200'den fazla 'teröristin' etkisiz hale getirildiğini savundu ve çatışmalar sırasında 19 Afgan karakolunu ele geçirdiğini öne sürdü.

Bu karşılıklı suçlama ve kayıp verisi savaşı, krizin ne denli derinleştiğini ve diplomatik çözümün ne kadar uzağında olunduğunu gözler önüne seriyor. Pakistan'ın, kendi topraklarındaki terör saldırılarını planlayan altyapılara karşı operasyon yaptığını savunması, gerginliği daha da tırmandırıyor.

Ticaret Felci ve Küresel Etkiler

Sınırdaki askeri hareketlilik, bölgenin hayati ticaret damarlarını da tıkadı. Pakistan ve Afganistan arasındaki en yoğun iki geçiş noktası olan Torkham ve Chaman Sınır Kapıları tamamen kapatıldı. Bu durum, sadece iki ülke arasındaki ticaret akışını durdurmakla kalmadı, aynı zamanda Orta Asya'dan Güney Asya'ya uzanan ticaret koridorunu da felç etti. Binlerce tır şoförü sınırda mahsur kalırken, temel gıda ve ihtiyaç maddelerinin geçişi durdu.

Bölgesel krizin ciddiyetini gören Çin, Rusya ve ABD gibi küresel güçler, taraflara 'itidal' çağrısında bulundu. Özellikle Çin için, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) projesinin güvenliği açısından bu sınır çatışmaları büyük risk teşkil ediyor. Pekin, kendi yatırım güvenliğini sağlamak için iki komşuyu barıştırmak konusunda aktif rol oynamaya zorlanabilir.

Afganistan ve Pakistan arasındaki bu gerilim, sadece bir sınır anlaşmazlığı değil; bölgedeki terör tehdidinin, jeopolitik rekabetin ve en önemlisi Durand Hattı olarak bilinen sınır anlaşmazlığının 21. yüzyıldaki en tehlikeli tezahürüdür. Nükleer silahlara sahip bir devletin, komşusunun başkentine hava saldırısı düzenlediği iddiaları, bu krizin sıradan bir sınır çatışması olmadığını tüm dünyaya ilan ediyor.